07.10.2024

Altın Standardı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Altın standardı, finansal piyasalarla, yatırım ve birikim ile ilgilenen her bireyin hayatında en azından bir defa duymuş olduğunu tahmin ettiğimiz önemli bir kavram. 19. yüzyılda uluslararası çapta benimsenmeye başlanan altın standardı, günümüzde artık kullanılmasa da global finansın tarihi ve gelişimi, ve altının bu süreçlerde oynadığı rol hakkında fikir sahibi olabilmek adına önemli…

İlerleyen satırlarda, altın standardının ne olduğundan, nasıl işlediğinden; doğuşu, gelişimi ve sona eriş süreçlerinden bahsettik.

 

Altın Standardı Nedir?

Basit bir tanımla başlayacak olursak; altın standardı, bir ülkenin para biriminin değerinin altın üzerinden belirlendiği bir sistemdir.

Altın standardı sisteminde, ülkelerin para arzları doğrudan sahip oldukları altın miktarına bağlıydı. Bir ülkenin itibari parasının istendiği zaman altına çevrilebilir olması gerekliliği, o ülkenin sirkülasyondaki para miktarını merkez bankasının altın rezervine göre sınırlandırıyordu- başka bir deyişle, ülkelerin altın rezervleri, para birimlerinin altın karşılığı haline geliyordu. Bu sistem altında, pek çok ülkede yasal bir minimum altın/para oranı mevcuttu.

 

Minted Güvencesiyle Hediye Altın Transferi

Minted güvencesiyle, Türkiye’de ilk defa, sevdiklerinize dilediğiniz zaman, dilediğiniz yerden kolayca hediye altın transferi yapabilir; onların finansal geleceklerine küçük ama anlamlı bir katkı sağlayarak sizin için ne kadar önemli olduklarını gösterebilirsiniz.

 

Altın Standardının Tarihi

Altın Sevdamızın Kısa Bir Tarihi başlıklı yazımızda da belirttiğimiz gibi, altın, insanlık tarihi boyunca hem sosyal hem ekonomik anlamda büyük değer görmüş, farklı medeniyetlerde ticaretin ve ekonominin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Altın standardı ise, ilk defa 19. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık’ta kullanılmaya başlandı. (O zamana kadar, para olarak dünyada çoğunlukla gümüş kullanılıyordu.) Onu takip eden 50 yıl boyunca dünyanın pek çok noktasında altın ve gümüş bir arada kullanıldı, fakat 1870’li yıllarda önce Almanya, Fransa ve ABD altın standardını benimsedi, ardından da gelişmekte olan pek çok ülke onları takip etti.

Altın standardı, geleneksel haliyle, Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar global çapta uygulandı. 1870 – 1914 yılları arasında zirve yapan sistem; daha sonra politik ilişkileri değiştiren, ülkeleri borçlandıran ve pek çok ekonomiye darbe vuran savaşın etkisiyle birçok ülke tarafından terk edildi. Altın rezervleri, yıllar içinde büyüyen ülke ekonomilerinin gerisinde kalırken, İngiliz sterlini ve ABD doları global para birimleri haline geldi. Küçük ülkeler ellerinde altından çok bu para birimlerini tutmaya başlayınca da, altın rezervleri birkaç büyük ülkenin elinde yoğunlaşmaya başladı.

1920’li yılların sonlarında, altın standardı, biraz değişikliğe uğrayıp altın – döviz standardı olarak tekrar hayata geçse de (çünkü altın miktarı artık nispeten daha azdı), Büyük Buhran (1929 – 1939) ile birlikte tekrar çöktü. 1937 yılına gelindiğinde, artık altın standardını kullanan bir ülke kalmamıştı.

 

Altın Standardı Nasıl İşlerdi?  

Altın standardında, bir ülke, altını kendi belirlediği bir fiyattan alıp satabiliyordu ve bu fiyat da aslında kendi para biriminin değerini belirliyordu. Örneğin ABD altın ONS fiyatını 500 dolar olarak belirleyecek olsa, bu, doların değerinin 1 ONS altının 500’de biri olduğu anlamına geliyordu. Tüm paraların değeri altın üzerinden belirlendiğinden, ülkeler arası döviz kurları da sabit kalabiliyordu.

Uluslararası altın standardı sisteminde, ülkeler arası yapılacak ödemelerde altın, ya da sabit bir kur üzerinden altına çevrilebilen bir para birimi kullanılıyordu. Ödeme fazlası olan ülkelerin kasasına altın girerken, ödeme açığı olan ülkelerden ise altın çıkıyordu. Bu, kendi kendini düzelten bir ekonomik sistem olarak görülüyordu. Örneğin ödeme güçlüğü çeken bir ülke için düşünecek olursak; bu ülkenin rezervinden altın çıkıyor, dolayısıyla para arzı düşüyor, yerel fiyatları azalıyor, rekabet yükseliyor ve sonunda ödeme dengesi toparlanıyordu. Ödeme fazlası olan ülkeler için ise, bu sürecin tersi geçerli oluyordu.

Kısacası, altın standardı ile, sirkülasyona sokulabilecek para miktarını fiziksel altın ile sınırlayarak enflasyon ve deflasyon gibi dalgalanmaları önlemek, paranın değerini sabitleyerek ekonomik istikrarı yakalamak amaçlanıyordu.

 

Geleceğinize Altınla Değerlendirin!

Altın standardı artık kullanılmasa da, altının finansal gelecek için en güvenli, en istikrarlı birikim araçlarından bir tanesi olduğu hala bir gerçek. Özellikle de dünya çapında jeopolitik gerilimlerin ve ekonomik istikrarsızlıkların hüküm sürdüğü günümüzde, altın enflasyona karşı koruma sağlamasıyla ve istikrarlı değeriyle güvenli bir şekilde birikim yapmak için ideal bir menkul değer.

Siz de altın biriktirmek istiyorsanız, finansal geleceğiniz için ilk adımı Minted’ın ücretsiz mobil uygulamasını indirerek atabilir, en az 0.1 gram altın alımı gibi uygun miktarlardan başlayarak düzenli birikim yapmaya başlayabilirsiniz. Otomatik birikim talimatı, ücretsiz altın – gümüş transferi, kredi veya banka kartı ile 7/24 hızlı altın veya gümüş alışverişi gibi avantajlarla hemen birikim yapmaya başlamak için Minted’ın ücretsiz mobil uygulamasını aşağıdaki bağlantılar üzerinden indirebilir, finansal hedeflerinize bir adım daha yaklaşabilirsiniz:

 

Minted App Store  

Minted Google Play